ÇİN’İN DURDURULMASI OLANAKSIZ EKONOMİK VE TEKNOLOJİK GELİŞİM SERÜVENİ
Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde hali hazırda kalkınmış olan; İngiltere, ABD,
Sovyetler Birliği, Almanya ve Japonya devletleri dünya siyasetine bahsi geçen
yüzyılda hâkim olmuş ve insanlığa yön vermişlerdir. Yirminci yüzyılın ikinci çeyreğinde
yaşanacak olan savaş dönemi, bu devletlerden bazılarını yavaşlatmış olsa da
yirmi birinci yüzyılın egemen devletleri olmalarını engelleyememiştir. Yirminci
yüzyılın son çeyreğindeki büyük yükselişi ile, Çin Halk Cumhuriyetinin de bu
devletler arasına katılmasıyla yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreği birçok sürpriz
gelişmeye sahne olacaktı.
Çin, 2019 yılında 25 trilyon dolarlık milli hasılatı ile, yıllık hasılatı
20 trilyon civarında olan ABD’yi geride bırakarak en yüksek yıllık milli
hasılata sahip ülke konumunu aldı. Bu duruma ek olarak, 285 dolar milyarderi
ile 705 dolar milyarderine sahip olan ABD’nin ardından en fazla dolar milyarderi
olan ikinci ülke konumunu aldı. Aynı zamanda HNWI (Yüksek Net Değerli Birey)
bakımından karşılaştırıldığında 5 trilyon dolarlık servet ile 22 trilyon dolarlık
HNWI hacimli ABD’nin ardından yine ikincilik koltuğuna yerleşti. Çin yirminci
yüzyılın son çeyreğinde elde ettiği jet hızındaki büyümesine devam ederken,
yetkin yöneticiler sayesinde konut, eğitim, askeri ve sağlık konularında dengeli
bir yatırım ağı oluşturmayı başardı. Bu büyük Asya devleti, ekonomi başlığı
altında yaptığı şaşırtıcı sıçramasının yanında ucuz ve sonsuz gibi görünen iş gücünün
zor koşullarda çalışması bu atılımı baltalamıştır. Bu sorunu kısa zamanda fark
edip çözüm arayışına giren Çin’in ekonomik ilerleyişinin durdurulması bu evrede
imkansız görünüyor.
Çin, Geçmişte Nasıl Bir Konumdaydı?
Kavimler Göçü (MS. 350) ile Fransız Devrimi (MS. 1789) arasındaki dönemde Çin,
İpek Yolu kontrolünü hiç kaybetmemiş olması sebebiyle geçmiş dönemlerde de ticaret
devleti sıfatına sahip olmuştur. 16. yüzyılda ortaya çıkan keşif hareketleri
doğrultusunda değerini kaybetmeye başlayan İpek Yolu, Çin’i yeni ticari
ortaklar aramaya teşvik etmiştir. Batılı ortakların Çin’i büyük gelir kapısı
görmeleri sonucunda, sömürge ile ticaret ortaklığı arasında bir dönem başlamış
bulundu. 1700’lerden 1952’ye kadar Çin, bu durumdan faydalanarak ticaret hacmini
kademeli olarak yükseltmiştir. 1937’de Japonya’nın Çin’e savaş ilan etmesi nedeniyle
yıllardır süregelen ticari gelişim yirminci yüzyılın son çeyreğine kadar bir
daha elde edilememiştir.
Çin’in kendisinden gelişmiş olan Batılı Devletlere kısmi biçimdeki
teslimiyeti ve yetenekli yöneticilerin eksikliği sebebiyle 1850-1950 yılları arasında
ticari hacimle ters orantılı olarak Çin’in ekonomik çöküşü gerçekleşti. 1975’ten
sonra hayata geçirilen ekonomik reformlar, günümüzde Çin’in dünya ticaretinde büyük
pay sahibi olmasının ilk adımlarını temsil etmektedirler. Bahsi geçen reformların
kalıcı olmasının en büyük sebeplerinden birisi Çin’in kendine özgü kapitalizm
anlayışı olmuştur. Bu kapitalizm modelinde girişimci, büyük esnekliklere sahiptir.
Girişimciyi merkeze koyan bu sistem, dünya genelinde büyük bir yatırım pazarı
ve buna ek olarak girişimci ekosistemi oluşturmaktadır. Bunu, yeni açılan bir
kafeye gelen ilk müşterilerin, daha öncelerinde kötü yönlerine rağmen
bulundukları diğer kafelerden sıyrılarak açılan yeni kafeyi sahiplenmelerine benzetebiliriz.
Çin’in milenyumun hemen öncesinde yeni girişimcileri tarafından yapılmış olan elektronik
makineleşme atılımı, düzenli olarak Çin’e reformların ilk dönemlerinde yıllık %16-%18’lik büyüme kazandırmış
bulunmaktadır.
Shanzai Ekosistemi
ve ’’ÇAKMA’’ Mallar
Shanzai, Çin’de taklit ürünlere verilen genel isim özelliği taşımaktadır
ancak bu kalıplaşmış ad, bir geçmişe sahip. Çin’deki kendine özgü tasarım,
üretim ve dağıtım ekosistemini tanımlamak için kullanılan bu kavram Türkçede ‘‘Dağ
Köyü’’ anlamına gelmektedir. Başta elektronik ürünler olmak üzere tersine mühendislikle
sırları keşfedilen evrensel markaların en popüler ürünleri, Çin’in kenar
mahallelerinde yaşamını sürdüren yetenekli, aynı zamanda girişken işçilerin ve bodrum
kattaki kaçak atölyelerin sayesinde isimsiz, markasız olarak piyasaya ucuz
fiyatlardan sürülmüştür. Bu özelliğiyle ünlenen Shanzai Ekosistemi, Çin’in
gelişimiyle bodrum kat atölyeciliğinden plaza kurumsallığına (Xiaomi, HTC,
Huawei vb.) yükselmiş bulunmaktadır. Çin Halk Cumhuriyetinin Silikon Vadisi
konumundaki bahsi geçen yerleşimin Çin’in büyümesindeki rolü kesinlikle göz
ardı edilemez.
Bizi Neler Bekliyor?
2019’un son yarısında Çin’de ortaya çıkan Covid-19 virüsü, 2020’nin ilk
çeyreğinde Çin ekonomisini daraltmıştır. Çin, bu virüse ev sahipliği yapmış
olmasına rağmen beklenen değerlerin altın küçülerek bu küresel sorundan bir nebze
ucuz sıyrılmıştır. ABD başkanı Trump’ın Çin’e karşı olan tehdide varan tutumu,
Çin’de hali hazırda milyarlarca dolarlık yatırıma sahip olan ABD merkezli şirketleri
Çin’in yanında olmaya zorlamış ve Trump’ın savaşta geri düşmesine sebep olmakla
beraber, doğal olarak Çin’in bu ticaret savaşında elini güçlendirmiştir. Çin’in
en büyük rakibi ABD’nin Covid-19’un yeni bulaş üssü olması; George Floyd,
siyahi hakları ve ırkçılığa dur deme hareketleriyle meşgul olması, Çin’in 2020
boyunca durulamayacağı anlamına geliyor.
Hasan Kaan Tuna[tuna_kaan_hasan@windowslive.com
Yorumlar
Yorum Gönder