Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Detroit:Become Human --Siri bağımsızlık isterse...

Resim
Detroit:Become Human'ın yarattığı dünya gerçek olabilir mi ? "Yapay zeka ya insanlığın basına gelen en iyi şey ya da en kötü şey olacak." - Elon Musk Üstün zekalı makineler ve insana benzeyen robotlar yaratmak uzun zamandır insanlığın hedefleri arasında oldu.Peki Detroit Become Human'ın bu konuda oluşturduğu evren ne kadar gerçekçi? İnsana benzeyen,insan gibi düşünen ve hareket eden bir yaratık yaratma fikri çok da yeni bir düşünce değil .Kurgusal olarak da Frankestein ın yılan balığıyla yarattığı yaratıktan Asimov'un 3 kurala uyan itaatkar robotlarına kadar bu konuyla ilgili bir sürü ürün ortaya koyuldu.Genelde bu yapımlar geleceği tozpembe olarak hayal eden yapımlar ve bu konsepte daha gerçekçi bir yapımla yaklaşanlar olarak ikiye ayrıldı.Detroit Become Human bu konsepte gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşan bir oyun.Oyunda :ayrımcılık,savaş,fakirlik gibi yüzyıllardır dünya üzerinde olan sorunların gelecekte de peşimizi bırakmaycağı tarzında bir

ÇİN’İN DURDURULMASI OLANAKSIZ EKONOMİK VE TEKNOLOJİK GELİŞİM SERÜVENİ

Resim
        Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde hali hazırda kalkınmış olan; İngiltere, ABD, Sovyetler Birliği, Almanya ve Japonya devletleri dünya siyasetine bahsi geçen yüzyılda hâkim olmuş ve insanlığa yön vermişlerdir. Yirminci yüzyılın ikinci çeyreğinde yaşanacak olan savaş dönemi, bu devletlerden bazılarını yavaşlatmış olsa da yirmi birinci yüzyılın egemen devletleri olmalarını engelleyememiştir. Yirminci yüzyılın son çeyreğindeki büyük yükselişi ile, Çin Halk Cumhuriyetinin de bu devletler arasına katılmasıyla yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreği birçok sürpriz gelişmeye sahne olacaktı. Çin Ne Kadar Zengin?         Çin, 2019 yılında 25 trilyon dolarlık milli hasılatı ile, yıllık hasılatı 20 trilyon civarında olan ABD’yi geride bırakarak en yüksek yıllık milli hasılata sahip ülke konumunu aldı. Bu duruma ek olarak, 285 dolar milyarderi ile 705 dolar milyarderine sahip olan ABD’nin ardından en fazla dolar milyarderi olan ikinci ülke konumunu aldı. Aynı zamanda HNWI (Yükse

Aman Dikkat Çarpmasın : Elektrikli Araç Motorları

Resim
    Artık genel yargılardan ziyade mevzunun derinliklerine dalmaya başlıyoruz. Elektrikli araç çeşitleri hakkındaki yazımıza şuradan , ve yeni pil teknolojisi hakkındaki yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.     Öncelikle nasıl çalışıyor bu motorlar? Elektrikle mi, suyla mı, manyetik alanla mı? Ben de merak ettim hadi öğrenelim..     Elektrikli motorlara indüksiyon motorları da denir. Temel olarak, düz bir çubuğun üzerine bir akım verilirse, orada manyetik alan oluşur. Çalışma prensibi bu temele dayanır. Aynı mantıkla manyetik alan içine bir çubuk bırakılırsa çubuğun üzerinde akım meydana gelir.     Bunu rüyamda görmedim tabii, Faraday Amca böyle söylüyor. Faraday yasalarına göre bir ortamda akım ve manyetik alan varsa manyetik kuvvet de vardır. Bu manyetik kuvvet, manyetik alanda bulunan çubuğu sürekli olarak döndürür.    Bu motorların içinde, yukarıdaki resimde görüldüğü üzere binlerce kablo dizisi vardır. Bu kablo dizilerine,3 farklı fazda akım verilir.  

Geleceğe Nasıl Kanatlanırız? - 2

Resim
Ne anlatacaksın bize? Önceki yazılarımız da drone nedir, ne işe yarar? Hayatımıza neler katar? Hangi komponentlerden oluşur ve bunlar ne işe yarar gibi konulardan söz etmiştik eğer bu yazılarımızı henüz okumadıysanız ilk olarak sizi hemen şöyle alalım daha sonra buraya  da uğramayı unutmayın. Şimdi konu ölçeğimizi daha da daraltıyor ve bir 'multicopter' yaparken motor seçimi esnasında neleri göz önünde bulundurmalıyız nasıl gövde seçimi yapmalıyız hususlarına değiniyoruz ancak bu yazımızda 3 ana parçamız olan gövde , pervane ve motor seçiminden detaylıca bahsedeceğiz ancak gelecek yazılarımızda uçuş kontrol kartı , esc ve batarya seçimlerine de detaylıca değineceğiz. Hemen belirtmek isterim ki bahsettiğimiz tüm konularda hep en yaygın multicopter çeşidi olan 4 pervaneleri 'quadcopter' üzerinden konuşacağız eğer bir tricopter veya pentacopter vb. yapmak istiyorsanız bahsettiğimiz aynı kriterler onlar içinde geçerlidir yazıda bahsedeceğimiz her şeyin tüm mul

Video Oyunları Nasıl Ortaya Çıktı?

Resim
                                                                                                           VİDEO OYUNLARI NASIL ORTAYA ÇIKTI? Günümüzde insanların yoğun geçen bir günden sonra eve geldiklerinde kafalarını boşaltmak için en sık yapmayı tercih ettikleri şeyler nedir? Kitap okumak, film izlemek, oyun oynamak? Mesela oyun oynamak derken hangi oyunları oynuyorsunuz? Counter-Strike mı? Ya da Grand Theft Auto gibi açık dünya oyunlarını mı seviyorsunuz? Yoksa spor oyunları mı ilginizi çekiyor? Peki, bu oyunların nasıl yapıldığı hatta günümüzde en popüler sektörler arasında yerini almış tüm video oyunları sektörünün nasıl oluştuğunu ve geliştiğini merak ettiniz mi? Bu yazımızda ilk video oyunlarının nasıl olduğundan ve zaman içinde teknolojinin gelişmesiyle oyunların nasıl geliştiğini fazla detaya girmeden basit bir şekilde anlatacağız. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, insanoğlu gelişen teknolojiyi nasıl eğlence amaçlı kullanabiliriz arayışına girdi ve bunun üzerine deney y

Li-on Pillerin Gözü Yaşlı: Katı Hal Bataryalar..

Resim
    Günlük yaşantımızda, telefonlarımızdan tutalım yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan elektrikli arabalara kadar, Li-on piller kullanılmakta.     Li-on piller; hafif, küçük ve taşınabilir olmaları ve boyutlarına göre yüksek enerji depolayabilme özelliklerinden dolayı bu kadar tercih ediliyor.     Ama insanoğlu, Li-on pil işimizi görüyor arkadaş, fanteziye gerek yok demiyor tabii ki.     Hem Li-on pillerdeki dezavantajların üstünü örtmek, hem de daha güvenilir ve yüksek dozda enerji depolamak için KATI HAL BATARYA diye bir şey attılar ortaya.   Ne ki bu?    Normal lityum bataryalarda bulunan sıvı elektrolitler, anot ve katot arasında hareket ederek şarj ve deşarj olaylarını gerekleştirir.    Ancak buradaki elektrolitler, kararsız yapıda olduklarından, pilin yanmasına, patlamasına sebep olabiliyor.    Geçtiğimiz yıllarda Samsung Galaxy Note 7 modellerinde bu sorun yaşanmıştı. Bir çok telefon kendini imha etmişti.    Neyse ki telefonların hepsi toplanmış ve sıkıntı yaşay

Latincenin Biyoloji Üzerindeki Nüfuzu

Resim
                          15. yüzyıl ve 17. yüzyıl arasında insanlık, İsa’nın doğumundan bu yana, geride bıraktığı on beş yüzyıldan daha büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Bu zaman aralığında kat edilen ilerlemenin bir bölümü de biyoloji disiplini çevresinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde biyologlar, yeni keşiflerini kendi milletlerine anlatırken ana dillerini; diğer milletlere makaleler halinde iletirken Latinceyi tercih etmişlerdir. Bunun sebebi, Latincenin ölü bir dil olması ve bu nedenle hiçbir devlet veya millet tarafından kullanılmayan tarafsız bir sözlü iletişim aracı olmasıdır.                  Yeni Çağ’ın hemen öncesinde gerçekleşen bilimsel gelişmelerin neredeyse tamamının Avrupa Kıtası etrafında şekillenmesi, Avrupalı bilim insanlarını diğer meslektaşlarının da zorlanmadan bu gelişmeleri anlayabileceği bir dil arayışına sürüklemiştir. Yine bir Avrupalı bilim insanı olan, İsveçli botanikçi ve doktor Carl von Linné (Latinceleştirilmiş adıyla Carl Linnaeus) meslektaşlarını

Ya Yolda Kalırsak?

Resim
    Elektrikli araçların tarihinin, içten yanmalı motorlarınki kadar eski olduğuna değinmiştik. İlk elektrikli araç modeli, 1835 yılında Hollanda' da bir profesör tarafından geliştirildi. 1890'lı yıllarda, Avrupa'da ve Amerika'da elektrikli araçlar üretilip satılmaktaydı . Madem o kadar eski tarihlerde üretilmeye, kullanılmaya başlandı; bunların ne günahı vardı da unutuldu diye sorabilirsiniz .     O zamanki teknoloji ile üretilen elektrikli araçlar, pil teknolojisi alanında hayli geride kalmaktaydı. Uzun şarj süresi yanında, tam şarj ile düşük menzil karizmalarına çizik atmaktaydı .     Bununla beraber 1920-1960 yılları arasında benzin fiyatlarının ciddi düşüşü, Charles Ketttering'in marş motorunu bulması, Amerika'daki yolların iyileşmesi, ve Henry Ford'un içten yanmalı motorlarda seri üretime geçmesi de; elektrikli araçlar için daha büyük çizikler meydana getiriyordu.     Elektrikli araçların ocağına incir ağacı diken adam Henry Ford : ↓

Hazar Denizi Canavarı=Ekranoplanlar

Resim
Köprülerden Atlayabilen Uçaklar 1960'lı yıllarda Sovyetler Birliği başkanı köprülerin üzerinden zıplayabilen gemilerinin olduğuyla övünüyordu. Bu şifreli sözler Batı liderlerinin aklını karıştırdı çünkü lafını ettiği şey dünyada daha önce eşi benzeri görülmemiş bir şeydi suyun üzerinde hareket ederek bir uçak kadar hızlı hareket edebilen bir gemi... Yıllar boyunca Sovyetler büyük bir gizlilik altında eşsiz bir teknoloji geliştirdi Fakat bu doğaüstü makineler Sovyetler Birliğiyle birlikte tarihe karıştı ve tedavülden kaldırıldı 1950'li yıllarda en hızlı gemiler deniz otobüsleriydi, gövdesinden aşağı doğru kanatları olan bir tür... Ve bu tür çok başarılı olmuştu .Yüksek hızından dolayı kanatlar botu sudan çıkarır ve sürtünmeyi azaltırlardı. Bu da botun çok yüksek hızlara ulaşmasını sağlardı.. Fakat en hızlı deniz otobüsleri bile 110 km den daha hızlı gidemiyorlardı çünkü  kavitasyon etkisi gövdenin kalkmasını güçlendiriyordu gövde kalkamadığı için